UZUN İNCE BİR YOLDAYIZ

1980 öncesi yıllarda lisede okuyordum. Ben gündüzlü olmama rağmen, okuduğum okul, genelde öğrencilerin yatılı olarak kaldıkları bir kurumdu. Saat 15:30 civarında dersler sona erer ve biz gündüzlüler okuldan ayrılırdık. Yatılı arkadaşlar saat 17:00’ye kadar teneffüs yaparlar, 17:00’den sonra da etüde girerlerdi. Okulumuzda akşamüstü, akşam yemeğinden sonra ve sabah etütleri vardı. Etütlerde üst sınıftakiler etüt ağabeyleri olarak sınıfların başında bulunur, hem kendi derslerini yapar hem de alt sınıflardaki kardeşlerinin derslerinde zorlandıkları yerlerde onlara yardımcı olurlardı.

Etüt ağabeyleri etüde girdikleri sınıfın her konuda ağabeyi olurdu.. Bu ağabeylik-kardeşlik sistemi, okulumuzun birçok sınıfında,,hayatın sonraki devrelerinde de devam eden bir yapıya dönüşmüştü. Yıllar ilerledikçe, o ağabeylik kardeşlik münasebetlerinin önemini çok daha iyi anlar olduk.

Lise tahsili yıllarımdan etüt saatlerinin yanı sıra hatırımda kalan diğer bir uygulama da “eğitsel kol” adıyla faaliyet gösteren kulüplerdi. Teneffüslerde ve derslerin hafif olduğu zamanlardaki etüt saatlerinde, öğrenciler seçmiş oldukları eğitsel kollarda yine ağabeylerin nezaretine farklı farklı alanlarda çalışmalar yaparlardı. Kültür Edebiyat Kolu, Dergi Neşriyat Kolu, Müzik Kolu, Tiyatro Kolu, Folklor Kolu, Fotoğrafçılık Kolu, Gezi Kolu, Köycülük Kolu, Yeşilay Kolu vb… Bu eğitsel kolların hepsinin bir rehber öğretmeni bulunurdu, fakat okulun yapısı gereği ağabeyler bu kollarda ve öğrenciler üzerinde önemli bir etkiye sahipti…

Benim okuduğum devrelerde en prestijli kollar Kültür Edebiyat, Dergi Neşriyat, Folklor, Müzik ve Tiyatro kollarıydı. Buralarda harıl harıl kitaplar okunur, sınıf gazeteleri ve bazen de lise çapında dergiler çıkarılır, folklorda, çeşitli yörelerin oyunları çalışılır, piyesler sahneye konulur, müzik topluluğu, liseler arasındaki yarışmalarda başarılı sonuçlar alırdı.

Gençlik yıllarım içinde çok farklı ailelerden gelen arkadaşlarımın, eğitsel kol çalışmaları içerisinde  daha farklı yönlere doğru gittiklerini müşahede ediyordum. Yaşadığımız tecrübeler ışığında, eğitsel kol ve kulüp çalışmalarının istenildiği oranda hayra da şerre de hizmet edebilecek çok önemli mekanizmalar olduğu gerçeği zihnimde yer etmeye başlamıştı.

Bundan yaklaşık 19 sene evvel bir grup arkadaşla birlikte okul öncesi eğitim çalışmalarına başladık. Öncelikle kendi çocuklarımızın eğitimi, ana ilgi merkezimizdi. Bununla birlikte ilk ve orta öğretim çağı çocukları için Etüd Merkezi türü bir çalışma yapmak da kısa ve orta vadeli hedeflerimiz arasındaydı. Lise çağlarındaki etüd saatleri ve eğitsel kol çalışmalarının önemi her an zihnimizi meşgul ediyor, yakın arkadaş grupları arasında bu konunun en iyi nasıl gerçekleştirileceği üzerinde görüşmeler yapıyorduk.

Bizim pratiğimizde, yatılı bir okuldaki etüt sistemi ve eğitsel kol faaliyetleri tabiidir ki geçmişteki şekliyle aynen uygulanamazdı. Fakat fonksiyonları itibariyle benzer bir sistemi kurgulamak mümkündü. Zaten, Milli Eğitim Sistemi içerisinde de Etüt Eğitim Merkezleri adıyla bahsettiğimiz sistemi andıran kurumlar tanımlanmıştı.

Bayrampaşa Belediyesi yöneticileri 2004 yılı içinde, yıllarca zihinlerimizde kurguladığımız yapının gerçekleşebilmesine imkân sağlayan bir mekânı oluşturdular. Bayrampaşa Bilgi Merkezi adıyla faaliyete başlayan bu mekân, uzun süren istişareler neticesinde çok yönlü bir hizmet alanı olarak ortaya çıktı.

9–15 yaş arasındaki gençliğe ilk adım çağındaki çocuklarımızın mümkün olduğu oranda her tür ihtiyacının düşünüldüğü Bilgi Merkezi’nde,  çocuklarımız, okul dışı zamanlarını artık çok daha verimli olarak geçiriyorlar. Bir yandan derslerini çalışıyorlar, diğer yandan da isteklerine ve eğilimlerine uygun alanlarda uzman eğitimciler ve rehberler nezaretinde zamanlarını kulüp çalışmaları içerisinde en iyi şekilde değerlendiriyorlar.

Farklı kulüplerdeki aktivitelerin yanı sıra çocuklarımıza toplu seminerler de veriliyor. Bu seminerlerde çocuklarımız konularının uzmanı kişilerce genel manada bilgilendiriliyorlar.

Merkezde, basın yayın kulübüne devam eden çocukların önderliğinde bir bülten de hazırlanıyor. Hayal Treni adı verilen bu çalışmanın ilk sayısı şu sıralarda baskıda. (Bu cümleyi güncelleyelim mi?

Eğitim konusundaki genel yaklaşımımızın bir sonucu olarak çocuklarımızın aileleri de bizim ilgi alanımız içerisinde. Kaliteli bir eğitimin, aileler ile işbirliği içerisinde yapıldığı oranda başarılı olacağına inandığımızdan,  merkezimizde aileler ile sohbet programları düzenlemeye de  başladık. Çok kısa bir süre içerisinde bizlerden gelecek mesajlara en yüksek düzeyde katılımla cevap verileceğine inanıyoruz.

Bayrampaşa Bilgi Merkezi’nin diğer önemli bir sorumluluğu da alanında ilklerden biri olması. Bu türde kurumların İstanbul ve Türkiye genelinde bir hizmet türü olarak çok kısa bir sürede yayılacağına samimiyetle inanmaktayız.

Kendi alanımızda mükemmele yakın bir çalışma ortaya koyabildiğimiz ölçüde, bizleri örnek alacak kardeş kurumlarımızın seviyelerinin de yüksek olacağına inanıyoruz. Muhakkak ki her kurulan, yeni yer bir öncekini geçmeye, orada yapılanlardan daha güzel şeyler yapmaya çalışacaktır. Bu hizmet yarışı da kaliteyi artıracaktır. İlk olanlar ne kadar başarılı ve kapsamlı çalışmalar ortaya koyarsa, tarihsel sorumluluklarını da o derecede yerine getirmiş olacaklardır.

Bayrampaşa Bilgi Merkezi ekibi tamamen bu motivasyonla çalışıyor ve Bayrampaşa Belediyesi’nin sağladığı imkânlarla çıtayı olabildiğince yukarıya çıkarmaya gayret ediyor.

Bilgi Merkezi çalışması geniş bir ekibin gayretlerinin bir sonucu. Bu çalışmanın, yapıcı tenkitler, daha iyiyi bulma noktasındaki teklifler ve işini iyi yaptığı oranda da ölçülü taltiflerle inşallah daha güzele doğru gideceğine inanıyoruz. Gayret bizden, başarı Allah’tandır.

ERHAN ERKEN

İkbal Dergisi Yıl: 2005

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir