SİYER-İ NEBİ VE SİYASET

Bir insanın Müslüman olabilmesi için ilk şart Kelime-i şahadet getirmesidir. Yani Allah’tan başka ilah olmadığına ve Muhammed Aleyhisselâm’ın O’nun kulu ve elçisi olduğuna kalbi ile inanması ve bu inancını kelimelere dökerek beyan etmesidir. Bu genel kabulden sonra Müslümanlık dairesi içine adımını atan insan, Allah’ın kendisinden neler istediğini öğrenmek için O’nun vahiy yolu ile gönderdiği kitabı olan Kur’an-ı Kerim’e sarılır. Kur’an-ı Kerim’in insanlığa geliş yolu bilindiği gibi Hz. Muhammed (sav) vasıtasıyla olmuştur. 23 senelik bir devrede kısım kısım gönderilen ayetler, bizzat tatbikat ile birleşerek kıyamete kadar insanoğlunun ihtiyacını görecek bir bütün oluşturmaktadır.

 

Müslümanlar, bu sebepten Hz. Peygamber’e (sav) çok büyük sevgi ve muhabbet beslemektedir. O’nun hayatı, yaptıklarını ve yapmadıklarını öğrenmeye çalışmakta, bunun yanında davranışlarında insanlığa örnek olacak genel kuralları tespit edip onları uygulamaya gayret sarf etmektedirler. Bu özellik, tarihte böyle olduğu gibi bugün ve yarın da muhakkak ki böyle olacaktır. Hz. Peygamber’in (sav) hayatını tafsilatıyla anlatan kitaplara bilindiği gibi “siyer kitapları” denmektedir. İslâm tarihinin her döneminde birçok ilim adamı tarafından çok sayıda siyer kaleme alınmıştır. Müslümanlar bu kitapları okumuşlar, okutmuşlar ve oradan aldıkları genel dersleri hayatlarına tatbik etmeye çalışmışlardır.

 

Geçenlerde, son devrin önemli araştırmacılarından Muhammed Hamidullah’ın İslâm Peygamberi isimli kitabını inceliyordum. Değerli ilim adamı Prof. Dr. Salih Tuğ tarafından Fransızca’dan tercüme edilerek Türkçe’ye kazandırılan ve 1980 yılında basılmış olan bu eserin “içindekiler” bölümüne bakarken Rasullullah’ın (sav) Takip Ettiği Siyasetin Temel Umdeleri başlığı altında yer alan hususlar dikkatimi çekti ve okuduğum metni sizlerle paylaşmak istedim.

 

Hamidullah bu umdeleri aşağıdaki şekilde tasnif ediyor:

  • İslâm’ın tebliğ edilmesi.
  • Ahlâkilik ve adalet
  • İnsanların eşitliği.
  • Dâhilde tesanüd ve sulh-u sükun (içerde dayanışma ve dirlik düzenlik).
  • Toparlanma ve yayılma (İslâmiyet’e yeni kazanılmış fertlerin cemaat içinde yaşadığı, olgun Müslümanların çeşitli ülkelere giderek hakkın, doğrunun, iyinin anlatılması için yayılmaları).
  • İnsan kanına hürmet.
  • Teknik alanda gelişmeye önem verme.
  • Haber alma hizmeti (iletişim ehemmiyeti).
  • İktisadi baskı.
  • Müslümanların düşmanlarının dost ve müttefiklerini kendi tarafına toplamak.
  • Müslümanların düşmanlarını kendi düşmanlarını kendi düşmanlarıyla kuşatmak.
  • Diplomasiyi maharetle kullanmak.
  • Müslümanlara farklı sebeplerden düşmanlık duyanların bir kısmının yakınlığını kazanmak ve aralarının düzgün olmasını engellemek.
  • İslâmiyet’le yeni müşerref olmuş kişilerin şeref ve haysiyetinin korumak.

 

Muhammed Hamidullah’ın Peygamberimizin (sav) hayatını analiz ederek çıkarmış olduğu bu sonuçların yanı sıra başka ilim adamları da siyere bakarak farklı yorumlar geliştirmişlerdir. Samimi gayretlerin ürünü olarak ortaya çıkarılan tüm yorumlardan tarih içinde birçok siyaset adamı yararlanmış ve İslâm Medeniyeti asırlara meydan okuyarak günümüze kadar taşınmıştır. İslamiyet’in bir konu hakkındaki yorumunu anlayabilmek için, esas kaynak olan Kur’an-ı Kerim’in yanında, onu açıklayıcı mahiyetteki Peygamberimizin (sav) sözleri ve fiillerinden oluşan sahih Hadis-i Şerifler birincil öneme haiz metinlerdir. Muteber hadislere dayanan ve bizlere İslâm’ın en mükemmel yaşandığı dönemle ilgili tarihî bir perspektif veren siyer kitapları, her devirde, gerek Müslümanların gerekse de İslâm tarihini inceleyen hemen herkesin değer verdiği başucu kitapları arasında yer alır.

 

Muhammed Hamidullah’ın İslam Peygamberi kitabı da bu kategoride önemli bir yer tutmaktadır.

 

Yukarıda aktardığım bölüm, sözü geçen kitabın ikinci cildinde tafsilatıyla yer almaktadır.

 

Okumaya, okutmaya, kitaplarla münasebet kurmaya durmaksızın devam edelim… O en güzel kitabı daha iyi anlayabilmek için, en güzel insan ve son Peygamber olan Hz. Muhammed’in (sav) sözlerini, fiillerini öğrenip tatbik etmeye çalışan insanlarla dolu bir dünya dileğiyle…

ERHAN ERKEN

Şubat 1998 MUSİAD BULTEN

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir