SİYASETNAMELERLE ŞEKİLLENEN SİYASET

Siyaset en geniş anlamıyla yöneten ve yönetilenler arasındaki ilişkilerin düzenlenmesi olarak tanımlanmaktadır. Adil hükümdarlar, tecrübeli devlet adamları, bilgi ve hikmet sahipleri siyaseti, daha erdemli bir topluma erişme sanatı olarak görmüşlerdir.

Tarihimizde siyaset adamlarına ve hükümdarlara yönelik olarak devrin ilim adamları tarafından siyasetname adıyla bilinen metinler kalem alınmıştır. Bu belgeler içinde siyasi düşünce ve uygulamalara yönelik olarak çeşitli tavsiyeler, nasihatler yer almıştır. Mesela bu siyasetnameler içinde en meşhurlardan biri olan Koçi bey risalesi Dördüncü Murad’a hitaben kaleme alınmıştır.

Büyük ilim adamı İbn-i Teymiyye’nin de bu tarz bir eseri meşhurdur. İmam-ı Gazali’nin Nasihatü’l Mülük adlı eseri de bu kabildendir. Mesela İtalyan Machiavelli’nin kitabı da bu kabil bir siyasetnamenin batılı versiyonudur.

Eski Başbakanlık Müsteşarı ve çeşitli bakanlıklarda vazife almış olan Prof. Dr. Ömer Dinçer beyin  siyasi alandaki görünür işlevleri yanında diğer önemli bir yönü de İşletme hocası olmasıdır. Ömer hoca 2018 yılında bir kitap yayınladı. Bu kitapta bizim tarihimizdeki 45 siyasetnameyi incelemiş. Kitabın adı: Siyasetnameleri Yeniden Okumak.

Bu yazımızda sizlere bu kitaptan bazı bölümleri kısaca nakletmek istiyorum:

Ömer Dinçer’in incelediği bu 45 siyasetnamede gördüğü ve kitapta da altını çizerek naklettiği bir husus var: Siyasetnamelerde politika ve yönetim hiçbir zaman ahlaktan ayrı düşünülmemiştir. Bu anlamda siyasetnameler aynı zamanda birer ahlak kitabıdır. Bu kitaplarda öne çıkan en önemli konu da ERDEMLİLİK olmuştur. İbn-i Teymiye erdemliliği emanet (güvenilirlik) olarak vasıflandırmıştır. Şeyzeri adlı alim buna edep demiştir. Yusuf Has Hacip ise haya ve utanma duygusu olarak açıklamıştır…

Kınalızade Ali Efendi erdemi ‘eşyayı layıkı ne ise öyle bilmek, ef’ali ( yani fiilleri, eylemleri) layıkı ne ise öyle kılmaktır. ( yapmaktır.)  diye tanımlamıştır. (Dinçer 2018, s.47)

Siyasetnamelerde liderlerin, siyasi yöneticilerin sahip olması gereken özellikler zinciri bir çok yerde küçük farklılıklar gösterse de genelde şu temel başlıklarla anlatılmıştır.

AKIL, BİLGİ, GÜZEL AHLAK,(EDEP) CESARET, DOĞRULUK, SİYASET VE ADALET

Bu çember öncelikle akıl ile başlıyor, bilgi ile aydınlanıyor, edeple güzelleşiyor, cesaretle güçleniyor, ve istikamet buluyor son olarak da gayretle süreklilik kazanıyor.

Doğru siyaseti seçmek için akla, siyaseti doğru yapmak için bilgiye, yapılan siyasetin halk tarafından kabul edilmesi için ahlak ölçülerine uymak gerekir. Hükümdarın doğru ve samimi olması ise ADALETİ sağlar. Adalet aklın gereğidir. Yusuf Has Hacip dermiş ki. ADALET beyle ( yönetici ile) halk arasında uyumu sağlar

Yöneticinin edepli olabilmesi için gerek şart onun bilgi sahibi olması yani işinin gereği olan bilgiyle donanmış olmasıdır. Aynı zamanda kendi nefsi arzularına uyup dilediğini yani her istediğini de de yapmaması gerekir.

Orhun Abidelerinde de lider için şu vasıflardan bahsedilmektedir:

Lider (bey) bilgili, töreye bağlı, doğru ve cesur olmalıdır.

Kutadgu Bilig ise liderin altı vasfı olmalıdır der. Adalet, doğruluk, iyilik, erdem (akıl ve bilgi) cesaret ve haya

Görüldüğü gibi birçok özellik farklı farklı metinlerde ortak olarak ele alınmıştır.

AHLAKLI olmanın yanında diğer önem verilen nokta ise sizin de dikkatinizi çekmiş olduğunu düşündüğüm ADALET

Bu noktada birkaç cümle ile Adalet Dairesi üzerinde durmak istiyorum.

Adalet dairesi bir ülkede iktidarın devamın sağlayan fonksiyonlardan oluşan bir dairedir. Bu dairenin amacı devlet ve toplum düzeninde birlik, refah ve sürekliliğin sağlanmasıdır.

Yunanlı düşünür Aristotales Adalet dairesinden ilk defa bahseden kişi olarak ifade edilir. Şöyle der:

Alem bir bahçedir, çifti (duvarı) devlettir. Devlet iktidardır onun koruyucusu kanundur. Kanun siyasettir. Yürütücüsü hükümettir. Hükümdar bir tür çobandır, destekçisi ordudur. Orduyu geçindiren Maldır. Mal rızıktır ve bunu biriktiren ise Halktır. Halkı yönetime itaat ettiren ise ADALETTİR.

Siyasetnamelerde adalet halkın üzerinden zulmü kaldırmak, güçlünün zayıfı ezmesine meydan vermemek, tebaanın (halkın) can ve malını güven altında tutmak şeklinde tanımlanmaktadır

Aristotales’in adalet dairesinden hareketle Kınalızade’nin de detaylı bir Adalet dairesi tarifi vardır:

Adl’dir mucibi salah-ı cihan (Adâlettir dünya düzen ve kurtuluşunu sağlayan)

Cihan bir bağdır dıvarı devlet (Dünya bir bahçedir, duvarı devlet)

Devletin nazımı Şeriattır (Devletin nizamını kuran Şeriattır)

Şeriata olamaz hiç haris illa Melik (Mülk) (Allah kanunu ancak saltanat ile korunur).

Melik zapt eyleyemez illa Leşker (asker) (Saltanat, ancak ordu ile zaptedilir)

Leşkeri cem edemez illa Mal (Ordu , ancak mal ile toplanır ve ayakta kalır)

Malı cem eyleyen Raiyettir ( Reayadır Halktır). (Malı sağlayan  halktır)

Raiyyeti kul eder padişah-ı aleme Adl. Halkı Cihan Padişahının idaresi altında tutan da ancak adalettir ) ( Dinçer 2018, s51)

Bu metni günümüz anlayışı ile şöyle de çevirebiliriz

Dünyanın kurtuluşu için adalet gereklidir

Dünya bir bahçedir ki onun duvarı Devlet mekanizmasıdır

Devletin nizamını sağlayan hukuktur

Hukuk ancak siyasi bir sistem ile işler hale gelir

Siyasi sistemin bekası için askeri ve güvenlik gücü çok önemlidir

Bu sistemi kurmak için illa ciddi bir gelir kaynağı gerekir

Bu gelir kaynağını sağlayan Halktır

Halkı siyasi sisteme bağlı hale getirecek yegane güç ise Adalettir.

Siyasetnamelerde tavsiye edilen önemli nokta şu ki: siyasi düşünce iki merkezi kavram etrafında şekillenmelidir. Bunlar birbirlerinden ayrılmaz. Bunlar: Birbirlerinin üzerine kurgulanması gereken Siyaset ve Ahlaktır.

Ahlaka dayalı bir siyaset anlayışı da o ülkede Adaletli bir düzenin tesis edilmesini sağlar.

14 ve 28 Mayıs tarihlerinde Türk milleti olarak sandığa gidip hem Cumhurbaşkanını hem de parlamento için vekilleri seçtik. İnşallah bu seçim sonrasında Ahlak ve Erdemlilik üzerine oturan bir siyasetin oluşması mümkün olur. Hem seçilenlerin hem de seçenlerin bu konuda ellerinden gelen gayreti göstermeleri gerekir ki arzu edilen bu netice tahakkuk edebilsin.

Allah hakkımızda hayırlısını nasip etsin

  • Bu metin 13 Nisan 2023 tarihinde İTO Meclisi’nin açılış konuşmasında kullanılmak üzere kalem alınmıştır. Erhan Çardaklı bey ve grafikleri hazırlayan arkadaşlara da katkılarından dolayı teşekkür ederim

Dinçer Ö; Siyasetnameleri Yeniden Okumak, Klasik Yayınları, İstanbul, 2018